12/03/2024 / Genel / Necdet Tanlak,
İlahilerle Teravih Namazı ve Cumhur Müezzinlik
8 Mart 2018’de dâr-ı bekâya irtihal eden Necdet Tanlak, dini musikinin önemli taşıyıcılarındandı. Merhûm hakkında torunu Prof. Dr. Ayşegül Kostak Toksoy Hocamız, daha evvel Anakronik’te tafsilatlı bir yazı kaleme almıştı. Hayatı hakkındaki bu yazıyı şiddetle tavsiye ederim. (Yazı için: https://www.anakronik.org/dedem-abdullah-necdet-tanlakin-ardindan)
Merhûm henüz gençliğinin ilk yıllarında Fatih Cami-i Şerifi’nde müezzinlik yapmıştı. 16 Haziran 1950’de ezanın asli diliyle okunmasında resmî olarak bir engel kalmayınca, Fatih Camii’nde ezanı ilk defa Arapça okuyan müezzinlerdendi. Bunu ilk günkü heyecanı ile anlatırdı.
Nisan 2011’de Bursa’da devlethanesindeki ziyaret esnasında kendi kaleme aldığı aşağıda yayımlanan yazıyı bendenize vermişti. Bu tarihlerde İstanbul’da Enderun teravihler yeniden popülerlik kazanmıştı. Bu durum onu çok sevindirmişti. Fakat bazı itirazları da vardı. Kendi gençliğinde icra edilen usulün de bilinmesini istiyordu. Bu yazıyı ihtiyaç olursa fotokopi yaptırıp, ilgililere verebileceğimi söylemişti. Yazıyı ne zaman kaleme aldığı belli olmasa da öğretmek amacıyla kaleme aldığı anlaşılmakta. Ramazan-ı Şerif’te olduğumuz bugünlerde hem merhumun ruhunu şad etmek hem de bu usulü hatırlatmak bahanesiyle bu yazı burada yayımlanıyor. Vefatının sene-i devriyesinin birkaç gün önce olması da bir başka güzellik. Ruhu şad olsun…
Ömer Faruk Demirkan
İlahilerle Teravih Namazı
Eslafımız ibadeti sevdirmek ve uzun olan Ramazana mahsus yatsı namazını müteakip kılınan teravih namazını kolaylaştırmak üzere dört rekâtta bir okunan salavatı ve yine muhtelif makamlarda ilahiler okuyarak ibadeti daha da zevk haline getirmeyi ibda etmişlerdir.
Önce şunu belirtmek isterim. Namazı kıldıracak imam efendi ile ilahileri okuyacak müezzinler arasında uyum olması bilhassa çok mühimdir, yani imam efendinin de musikiyi bilmesi gerekmektedir.
İkinci husus müezzinlere yol gösterecek müezzin başının gurubun baş tarafında yer alması idare edebilmek ve arkadaşlarını duyabilmek bakımından önemlidir.
Evvelce namaz kılınan cami-i şerifin banisini anmak kastiyle okunan ve salavatlama tabir edilen salavat-ı şerife okunmalıdır. Şöyle ki: Hazreti Rasül-i Ekrem ve Nebiyyi Muhterem sallallahü teala aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerinin mübarek ruh-i şeriflerine salava-ıtı şerife getirenlerin ilahi ahirleri ve akıbetleri hayrola. Pirimiz Bilal-i Habeşî hazretlerinin ruh-ı şerifi için, Sahib-ül hayrat vel-hasenat (Camii yaptıranın ismi söylenir) ve kâffe-i ehli imanın ruhları için el-Fatiha
Terâvih namazı eğer büyük camilerden birinde kılınıyorsa salavatlamak yerinde olur.
Sünnet namazından sonra müezzinlerden biri kâmet getirir ve yatsı namazının farzı kılınır, son sünnet de kılındıktan sonra terâvihe başlamak üzere müezzin başı rast makamında:
“Subhânallâhi ve’l-hâmdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhu ekber ve lâ hâvle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm” der. Müezzinler gurubu hep beraber (Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed) diyerek terâvihe başlanır.
20 rekât terâvih namazı eğer ikişer rekâtta selam suretiyle kılınıyorsa, imam efendi selam verince müezzinler selamı müteakip yine beraberce: Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed diyerek imam efendiye ruhsat verirler, namaza devam edilir.
İmam efendi yine iki rekât bitince selam verir, bu sefer müezzinler hemen rast makamında ilahiye başlarlar
Tövbe edelim zenbimize tübtü ilallah
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allah
Sen etmez isen kim bizleri affeder Allah
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allah
İlahi bitince müezzinler yine salavat-ı şerifeye girerler. Ancak rast başlayan salavat-ı şerife uşşak makamına tebdil edilir ve dolayısıyla akort hiç bozulmamış olur.
İmam efendi yukarda izah ettiğimiz üzere ikinci dört rekâtı ikmal edip selam verince müezzinler bu sefer uşşak ilahiye girer
Allah emrin tutalım
Rahmetine batalım
Bülbül gibi ötelim
Allah Allah kerim Allah
Rahim Allah aman Allah
Diyelim ya Hu.
Bu sefer ilahi bitince uşşak olarak girilen salavat-ışerife saba makamına tahvil edilir. Eğer istenirse saba ilahi yerine bestenigar ilahi de okunabilir, o zaman eviç makamına zahmetsizce zemin hazırlanmış olur.
İmam efendi dört rekâtı bitirip selam verince müezzinler bu sefer saba makamında ilahiye başlarlar.
Gel zikredelim
Devran edelim
Hakka gidelim
Seyran edelim
Fani dünyada ne gördün ey dil
Aşkullah ile cevlan edelim
İlahi bitince salavat-ı şerife ile eviç makamına girilir. İmam efendi yine dört rekâtı eviç makamında tamamlar ve selam verir. Müezzinler eviç ilahiye girerler.
Mevlam seni aşıkların
Devran iderler hu ile
Yolundaki sadıkların
Devran iderler hu ile
Eviç ilahi bitince eviç olarak başlayan salavatı şerife acemaşiran makamına tahvil edilir. Şöyle ki: Eviç olarak başlayan salavatın Allahümmeden sonra Salli alada muhayyer perdesine basıp acem perdesinde karar kılarak acemaşiran makamına geçmiş olursunuz.
İmam efendi son dört rekâtı bitirip selam verince cumhur Acemaşiran ilahiyi okur.
Mevlam seni aşıkların
Devran iderler hu ile
Yolundaki sadıkların
Devran iderler hu ile
İlahi bitince baş müezzin veya görevlendireceği müezzin arkadaş (Rabbena amenna bima enzelte vettebe’narrasule) duasını okur. Ara vermeden diğer müezzinler (fektübna meaşşahidîn) diyerek terâvih duasına geçilir. Bir müezzin kısa bir âmin çeker. Müezzinler hep beraber (Velhamdülillahi Rabbil alemin) diyerek cemaati salat-ı vitre kaldırırlar. İmam efendi selam verince, müezzin başı (Allahümme Entesselam Ve-minkesselam Tebarekte ya Zelcelali Vel-ikram) diyerek Ayet-el Kürsi’yi okur.
Cumhur Müezzinlik
Cumhur müezzinlik namazın devamıdır. Bütün müezzinler bazı yerlerde ferden bazı yerlerde müştereken iştirak ettikleri için cumhur denilmiştir.
Eskiden Saraylarda, konaklarda musikişinasların bulundukları cemiyetlerde namaza başlarken kâmet hangi makamdan alındıysa cumhur müezzinlikte aynı makamdan yapılırmış. (Bu anekdot rahmetli hocam Hafız Hüseyin Tolan’dan müntekildir.)
Müezzin başı Ayet-el Kürsi’yi bitirip (Zülcelali SübhânAllâh deyince) bir müezzin makamı ve akordu bozmadan 33 kere SübhânAllâh der, [diğer müezzine devreder] ve o da sübhânelkerim elhamdulillah diyerek hamdeleyi diğer müezzine devreder. O da 33 kere elhamdülillah dedikten sonra (Rabbil Alemine Teala şanühü Allahü ekber) diyerek ism-i Celali diğer müezzine bırakır.
Tesbihler bitince başka bir müezzin
“Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu’l mülkü ve lehu’l hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” der bu defa bütün koro:
“Sübhane Rabbiye’l-A’la’l-Aliyyil Vehhab” diyerek duaya yani aminlere geçilir. Aminler duanın en enteresan tarafıdır.
Birinci âmini alan müezzin girizgâh yaparak, ikinci müezzine bırakır. İkinci müezzinin çektiği âmin, büyük âmin tabir edilir. Sebebi ise, ilk amin sözünün nefesinin yettiği kadar yapılan makamın güçlüsü üzerinde uzatılması ve bu arada dua mahiyetinde:
Ya Hazreti Allah Şefaat Ya Resullallah veya
Ya müfettihal ebvâb, iftah lenâ hayral bab veya
diğerlerinin okunmasıdır. Büyük âmin bitince başka bir müezzin karara gitmek üzere devralır. Ve kısa aminlerle koroya teslim eder. Koro da “Velhamdülillahi Rabbil alemin” diyerek namazı tamamlar. Eğer imam efendi mihrabı okursa imam, şayet okumuyorsa müezzin başı “Kabulü hak celle ala Fatiha” der herkes Fatiha’sını okur.
Ve Namaz Biter