Tomislav Volek’e göre müzik ve politika özünde tümüyle birbirinden farklı fenomenlerdir. Politik içerik söze bağımlıdır ve farklı ideolojileri savunan şarkıların sözleri değiştirilerek ezgilere farklı anlamlar yüklenebilir. Müzikteki politik etkenler yalnızca birtakım şeyleri sömürür. Müzik ya da müzik yapıtı, politik bir yapıda gösterilmesi karşısında savunmasızdır.
Bu sözler de dahil, müzik-politika ilişkisinde tartışılması gereken belli noktalar var. Biçemsel açıdan bir müzik yapıtının politik içeriği olmasının güçlüğü kesindir. Tıpkı programını önceden bilmediğimiz bir yapıtta dile getirilmek istenen olay ya da betimlemeleri kolayca algılayamamamız gibi. Her şeyden önce müzik-politika ilişkisini yalnızca Hitler’in Almanya’sı, Stalin’in Sovyetleri ya da McCarthy Amerika’sıyla sınırlamak yanlış. Antik Yunan’dan Osmanlı yazınına, Rönesans’dan 20. yüzyıla değin bu ilişki canlı bir şekilde karşımızda. Elbette 20. yüzyıl bu ilişkinin çok daha yoğunlaştığı bir dönemi simgeliyor. Bunun da nedeni yüzyıla damgasını vuran kimi ideolojilerin ortaya çıkışı ya da gelişmesi. Politik olayları işleyen besteciler, yönetime açıkça başkaldıranlar, politik kimliklere yapıtlarında yer verenler, sistemi sorgulayanlar, insanlığı sorgulayanlar, başka halkların özgürlükleri ya da diğer ulusların özgürlük savaşlarında öncü olmuş isimlere yapıtlarını adayanlar…Görüldüğü gibi bu olayı yalnızca Volek’in dediği gibi sınırlamak yanlış ancak sözün önemi büyük. Mozart’ın sınıf kavramına getirdiği eleştiriyi herhangi bir senfonisinde yapamayacağı açıktı, bu yüzden tercihi opera oldu. Müziğin politik gücünün herkes farkındaydı ama en çok farkında olanlar besteciler ve politikacılardı. Düşmana karşı savaşmada müzik en büyük silahlardan biriydi. Yalnızca politik müzik yapan isimler ortaya çıktı ve bu kimlikleriyle anıldılar. Şarkı söylediği için işkence gören, öldürülen insanlar oldu. Öyle ya da böyle, müzik yapan insanın politikaya uzak kalması gibi bir şey söz konusu olamazdı. Bu noktada kimileri öne çıktı, kimilerinin ise bu özellikleri müziklerinin yanında hiç anılmadı.
Bu konu ülkemiz açısından değerlendirildiğinde inanılmaz hacimde bir olaylar zinciriyle karşılaşırız. Yüzyıllardır bu topraklarda müziğin ve politikanın farklı uygarlıklarda içiçe olması, Osmanlıdan Cumhuriyete konunun her zaman güncelliğini korumasına neden olur. Performanstan kurumsallaşmaya ve toplum mühendisliğine varıncaya değin müzik-politika ilişkisi, Türk insanının hiç yabancı olmadığı bir konu. İdeolojinin ve bu doğrultuda uygulanan politikaların müziği de etkilemesinin nedeni basittir: müziğin insan yaşamındaki yeri. Müzik türleri yasaklanır, kurumlar kapatılır ya da devşirilir, müzikleri yasaklanan insanlar tutsak edilir ya da vatandaşlıktan çıkarılır.
Bu ülkede müzikle ilgili alınan kararların tümü politiktir. Batı müziği konservatuvarlarının kuruluşu ne denli politikse, aynı şey Türk müziği konservatuvarları için de geçerlidir. Besteciye ne yapması gerektiğinin söylenmesi politiktir. İlk operanın yazım öyküsü, Halkevlerinde müzik, Musiki Muallim Mektebi, Ankara Konservatuvarı, Orkestralar, müzik eleştirisi… tümü politiktir. Cumhuriyet Dönemi Müzik Politikalarının Bileşenleri olarak öne çıkan her şey, hedef belirleme, strateji belirleme, devletin ideolojik aygıtları ve bu doğrultudaki uygulama çalışmaları ideolojiktir.
Etnomüzikoloji Derneği’nin 2018 yılında yapmayı planladığı sempozyumun teması MÜZİK VE POLİTİKA olarak belirlendi. Sempozyuma katılmasını arzu ettiğimiz araştırmacılara, aşağıdaki alt başlıkların da yardımcı olacağını düşünüyoruz.
Cumhuriyet Dönemi Müzik Politikalarında 21. Yüzyıl
Müzik ve Politika Bağlamında Türkiye’de Toplum Mühendisliği
Ulusal Bir Müzik Yaratmada Politik Etkenler
Türkiye’de Müzik Eğitiminin Politikası: Neyi Başardık Neyi Başaramadık?
Halkevlerinden Günümüze Müzikte Kitle Eğitimi
Türkiye’de Geleneksel Müziklere Politik Bakış
Müziği Yasaklamak
Müziği Sahiplenmek
Altkültür Çalışmalarında Müziğin Politik Yanı
Müzik Politikayı Nasıl Etkiler?
Politika Müziği Nasıl Etkiler?
Müzik Politika İlişkisinde Öne Çıkan Müzik Türleri
Türk Protest Müziğinde Sağ-Sol Biçemler
SEMPOZYUM TARİHİ
22-23-24 MART 2018
ÖNEMLİ TARİHLER
Özet Gönderimi: 31 Ocak 2018
Kabul edilen özetlerin bildirimi: 16 Şubat 2018
Katılım Ücretlerinin Yatırılması: 9 Mart 2018
SEMPOZYUM ÖZET GÖNDERİM ADRESİ: info@etnomuzikoloji.org
SEMPOZYUM YERİ: ALMİRA OTEL (Panorama ve Şehrazat Salonları)
Daha fazla bilgi için link